Burak Derneği tarafından youtube üzerinden canlı bağlantıyla “Kudüs Yaz Okulu” program 9 hafta sürecek. Programın ilk konuğu Musa Biçkioğlu oldu. 18 Haziran Perşembe akşamı saat 21.30’da Süveyda Zeynep Güneş'in moderatörlüğüyle başlayan programda Musa Biçkioğlu, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın coğrafi tanıtımının yanı sıra değerini ve öneminin sebeplerini anlattı.

Hucurat Hareketi olarak takip ettiğimiz ilk derste Musa Biçkioğlu hocanın anlattıklarından aldığımız bazı notlar şöyledir:

Filistin coğrafyasında Kudüs. Kudüs’te ise Mescid-i Aksa. Mescid-i Aksa’nın da kendi içerisinde özel noktaları vardır. Bu ayrı bir ders konusudur. Bu manada İslam medeniyetinde özel bir şehirdir.

Tarih boyunca “Bereketli Hilal” hep var olmuştur. Basra körfezinin olduğu bölgeden bizim Güneydoğu Anadolu’ya, Akdeniz kıyıları itibariyle Anadolu’nun güneyinden Filistin topraklarına kadar komple o bölgeyi kuşatıyor. Oradan aşağıya Nil havzasına ve nil nehrini de kapsıyor. Fakat unutmayalım ki Yahudiler için vadedilmiş toprakların bereketli hilal topraklarını da kapsadığı bir gerçektir. Bereketli hilal, insanlık tarihi açısından sürekli iskan edilmiştir. Büyük medeniyetlerin hükmettiği yerdir. İnsanlık tarihinde bu kadar değerli bir alan olan bu bereketli hilal bölgesinde tercih edilmiş, seçilmiş bir nokta var. Yani haritamızı Filistin’e, Mescid-i Aksa’ya doğru küçülteceğiz. Kur’an’da ismi geçen Peygamberlerin neredeyse tamamına yakınının yaşadığı yerlerin bereketli hilal bölgesi olduğunu da biliyoruz.

Babilliler, Asurlular, Sümerler değil sadece. Daha sonra Sasaniler, Persler, Bizanslılar, Roma İmparatorluğu, Selçuklular, Mısır devletleri, Helenistlik dönem ve Osmanlı imparatorluğu da buralarda hükmetti.

Haritayı o bereketli hilal topraklarında daralttığımızda Filistin’e geliyoruz. Filistin yüzölçümü itibariyle Konya’dan büyük değil. Ankara’dan, Erzurum’dan, Balıkesir’den büyük değildir. İsrail ne kadar büyük peki? Bütün bu toprakların kayıtsız şartsız İsrail’e ait olduğunu farzetsek bile 2535 yıl ettikleri gayretten sonra, dünyadaki egemen ve zalim güçlerin kendi arkalarında olmasına rağmen üzerlerinde bulunabildikleri toprakların tamamını kontrol altına alabilmiş değiller. Meşruiyetleri tartışılıyor, sorgulanıyor. Gelecek biçilemiyor bunlara.

YAHUDİLİKTE KUDÜS

Yahudilikte Kudüs değerlidir. İnanışlarına göre dünyanın merkezi olarak kabul edilir. Mabedin inşa edildiği yerdir. Adem Peygamberin yaratılış toprağının alındığı yerdir Kudüs. Hac mekanıdır. Asıl Kudüs onlara göre göktedir, yerdeki Kudüs’e girmeden gökteki Kudüs’e giremeyeceklerine inanırlar. İlk kıbledir, ezeli ve ebedi olarak tek kıbledir onlar için. Dua için mabede dönmek zorundadır bir Yahudi. Onların mabed alanı bugün Kubbetus Sahra’nın bulunduğu alandır. Mesih’in geleceği, mabede gireceği yerdir. Ahit sandığının konduğu mekandır. Sandık onlar için kutsaldır. Hz. Musa’nın Kudüs’e girme konusu Tevrat’ta da mevcuttur.

HRİSTİYANLIKTA KUDÜS

Hristiyanlarda kitabı mukaddes, Tevrat ve İncil’dir. Dolayısıyla bir Hristiyanın kutsal kitabı aynı zamanda Tevrat’tır. Yaradılış yeri Kudüs’tür. Süt ve bal ülkesidir. Haçlı seferleri başladığında da süt ve bal akan topraklar diye söylenmiştir. Çarmığa gerilen Hz. İsa’nın son gecesi Kudüs’tür. Dünyaya tekrar geldiğinde Kudüs’e döneceğini ve adalet tahtını buralarda kuracağına inanıyorlar. Armagedon, yani kıyamet savaşının Filistin’de olacağına inanırlar. Öyle bir savaş olacak ki onlara göre tanrı savaşa zorlanacaktır. Hz. Meryem’in doğduğu yerdir. Mabette büyüdüğü, yetiştiği yerdir. Zekeriya Peygamberin gözetmen olduğu yerdir. Vaftiz orada gerçekleşir. Hz. İsa, Mescid-i Aksa’ya bakarken Hristiyan cemaatine hitap ederken “Ey Kudüs. Peygamberleri ve kendisine gönderilenleri taşlayan Kudüs. Bir tavuk nasıl civcivlerini kanatlarının altına toplamak isterse ben de senin çocuklarını toplamak istedim ama gelmediler, kabul etmediler. Ben de size diyorum ki bundan sonra sokaklarınız size ıssız bırakılacaktır.” Demiştir. Yani helak haberidir bu. Hz. İsa yine “Ey Kudüs’ün kızları bana değil kendi bana değil kendinize ağlayın” derken başka bir helak haberini vermiştir. Hz. İsa, mabedin yıkılacağını söylediğinde de helak haberini vermişti. Ki mabet yıkıldı.

İSLAM’DA KUDÜS

Vahiyde Kudüs geçmektedir. Hatta tahrif edilmiş olsa da İncil’de ve Tevrat’ta da Kudüs’ten yoğun miktarda söz edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de de ençok bereketle anılan Mescid-i Aksa ve çevresidir. Kur’an’da ismi geçen Peygamberlerin tamamına yakınının yaşadığı yer Filistin coğrafyasıdır. Özelde ise Kudüs’tür. Daha da özelde Mescid-i Aksa’nın içidir. Ne kadar zumlamaya çalışırsak Mescid-i Aksa’ya ulaşmış oluyoruz.

Peygamberlerle ilgili olaylar orayı anlatıyor, vahiyler orayı anlatıyor. Direk ve dolaylı olarak hem vahiy, hem peygamberler açısından vazgeçilmez yerdir Kudüs. Son Peygamber niçin İsra ve Miraç için oraya götürüldü? Ümmeti Muhammed’in kıyamete kadar dikkatinin Kudüs’e çevrilmiş olmasının bir nedeni olmalıdır. Buna rağmen Kudüs’le ilgili bir derdi olmayan kimdir arkadaşlar? İslam ümmetidir maalesef. Kudüs’ü kutsal kılma, mübarek ve mukaddes kılma yetkisi sadece Allah’a aittir. O rütbeyi başka hiçbir kimse veremez ve kimse de o rütbeyi alamaz. Hz. Ömer, orayı fethettiğinde orası çöplüktü. Oranın çöplük olması oraya bir halel getirmedi. Hz. Peygamber oraya dönüp namaz kıldığında oranın çöplük olması oranın kutsiyetinden bir şey eksiltmedi. Bu durum bize bir görev, bir sorumluluk yüklemektedir. Bu bölgelerde maddi manevi putların yerleşmesi bizi bu bölgelerden alıkoyması için mazeret olamaz. Oranın mübarek oluşu geçici değildir gidici de değildir.

AKSA İLE UFUK İNŞASI

Aksa kelime olarak sadece uzak anlamına gelmez. Aksa, sadece uzak demek değildir ve sakın uzak olarak anlamayın. Uzak kelimesi bir ufuk inşasıdır. Aksa ile ilgili bilgi sahibi olmak önemlidir. Kur’an “oku” diye söze başlamıştır. Doğru bilgiyi önemsemek ve ona erişmek durumundayız. Halen Mescid-i Aksa orası değil burası, sarı kubbe siyah kubbe gibi şeylerle uğraşıyoruz. Bilgi edinilecek mecra ve mercilere dikkat edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda bilgiyi nakletme konusunda da dikkatli davranmalıyız. Bu konularda dikkatsizlik zarar getirir ve İsrail’e dolaylı veya direk hizmet ettirir.

Taraf olmak bizi kurtarmaz. Taraf olmak yeterli olsaydı “Ben Kudüs’ten tarafım” diyerek yattığımızda da herşey çözülürdü. Peygamber örnekliği verdiğimizde “ama o Peygamberdi biz onun gibi mücadele edemeyiz” diyenler oluyor. Peygamberi takip edemiyorsak bari ashabını takip edelim. Onların her biri yıldızlardır. Hiçbirini örnek alamıyorsak en azından siyonizmin kurucusu Thedorl Herzl’i örnek alalım. nasıl çalıştıklarını görüyoruz.

SORU-CEVAPLARLA CANLI DERS SONLANDI

1 saat süren Musa Biçkioğlu’nun anlatımında daha sonra yayını izleyenler tarafından gönderilen sorular yanıtlandı.

Programa katılım için haftalar öncesinden Burak Derneği tarafından online başvuru kayıtları alındı. Yaklaşık bin kişilik başvuru kaydının alındığı programa whatsap grup üzerinden gönderilen linkle erişim sağlanabiliyor.

Yorum Yapın

enes için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Yapılan Yorumlar
enes
zoom yerine YouTube de olması isabetli olmuş Allah razı olsun
Seher
Programı tertipleyen Burak derneğinden ve dün akşam ilk yayını yapan Musa Bickioğlu hocamızdan Allah razı olsun. Çok verimli bir yayın oldu. Öğrenmediğimiz çok şeyi öğrendiğimiz gibi farklı bir bakış açısı da kazandırdı bizlere.