Türkiye’deki Yahudi nüfusu 1930’a kadar 80 binin üzerindeydi. Ancak o tarihten yıllar sonra Türkiye’deki Yahudilerin İsrail’e yerleşmeleri ciddi bir şekilde İsrail tarafından teşvik edilip desteklendi.

Türkiye’den çıkıp giden Yahudiler arasında Avrupa ülkelerine yerleşenler olsa da en çok gidilen yer işgal altındaki Filistin toprakları oluyor. İsrail, bu nüfus için her sene baskı, sindirme politikaları ve asker/polis gücüyle yeni konut alanları oluşturuyor. Adına “yerleşim alanları” derken oralara gelenlere de “yerleşimci” diyorlar. Oysa oturdukları o yerlerde yüzlerce yıldır Filistinli aileler yaşamaktaydı.

İsrail, yerleşimciler için teşvik ve destek sağlıyor. Türkiye’deki Yahudiler için şu başlıklar ön plana çıkıyor:

Türkiye ile Filistin arasındaki mesafe çok kısa. Uçakla 1-2 saatte gidilebiliyor.

İsrail Yahudilerin yurdu/ülkesi olduğu ile ilgili algı çalışmaları

İsrail’in “Yahudiler her yerde zulüm görüyor” (antisemitizm) propagandası.

Bazı şartlar yerine getirildiğinde ev, arazi ve iş desteği sağlanıyor.

 

PARALI ASKERLİK İÇİN GİDENLER DE VAR!

Türkiye’deki Yahudi nüfusu içerisinde özellikle gençlerin Filistin’e gittikleri gözlemleniyor. İsraillilerin yaşadıkları bölgelerde fuhuş, uyuşturucu ve eğlence alanlarındaki genişlikler Yahudi gençlerini cezbediyor. O kitle arasında üniversite okumak, iş bulmak için gidenler olduğu gibi iş sektörleri arasında kamuoyuna pek yansımayan sahalar da var. Örneğin İsrail ordusunda paralı askerlik yapmak gibi. Filistinlilere karşı yapılan operasyonların türüne göre ceplerini parayla dolduruyorlar. Yaşattıkları acılar o genç için pek önemsenmiyor. Bilakis İsrail toplumu üzerinde bu tür hikâyeler bir övünç kaynağı olarak değerlendiriliyor.

Peki, Türkiye’deki Yahudi nüfusunun hepsi aynı şeyi mi düşünüyor? Hucurat Hareketi olarak yapmış olduğumuz araştırmalarda farklı düşünen Yahudilerin de olduğu görülüyor. Kendilerini Türkiye’nin bir parçası olduklarını gören, Osmanlı’nın kendilerine sahip çıktıklarını unutmayan ve İsrail’i kabul etmeyen Yahudiler de var. Bu kategorideki Yahudilerin en çok rahatsız oldukları konu ise kendilerine “İsrail yine saldırdı, yine bombaladı” gibi cümlelerle karşı karşıya kalmaları.

 

“İSRAİL BİZİ ÇEKMİYOR”

Verdikleri cevap ise şöyle:

“Ailelerimiz 500 küsür yıldır burada. Bu topraklarda yaşıyoruz, askere gidiyoruz, vergilerimizi ödüyoruz. İsrail’i önüme getirerek benim seçmediğim bir ülkenin ve iktidarının sırf aynı dini paylaşıyoruz diye o ülkeyle ilgili soru sorulması bizi rahatsız ediyor. İsrail bizi çekmiyor.”

Filistin’e gidip “Orada sığınak psikolojisini yaşadım. Hiç iyi bir yer değil” diyerek pişmanlıkla geri dönenler de var.

HUCURAT HAREKETİ

Yorum Yapın

musa için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Yapılan Yorumlar
musa
bu tür araştırma dosyalarını görsel olarak belgesel çalışmalarına dönüştürebilseniz çok iyi olur. mesela birilerinden röportaj alsanız onlardan kısa kısa açıklamaları yansıtsanız sonra farklı görüntülerle belgesel hale getirseniz keşke. daha etkili olacaktır.
zehra
sadece yahudi diye kimse kimseye düşmanlık yapmıyor. ama özellikle siyonistler bütün dünyada olduğu gibi ülkemizdede yahudi düşmanlığı yapılıyormuş gibi bir algıyı yaymaya çalışıyorlar. bizler yahudi değil siyonist düşmanıyız. çünkü siyonizm siyasal bir harekettir ve peygamberleri bile katletmiştir. israile düşman olmak yahudi düşmanlığı anlamına gelmiyor.
Cemil
Avrupa'dan kovulduklarında onlara sahip çıkan sadece Osmanlı olmuştu. Kapılarımızı açtık ve onlara komşuluk yaptık. Hepsi için demiyorum ama özellikle işgal edilen filistine gidip zulmün ve işgalin bir parçası olan zihniyettekiler tam bir haindir. Buradan gidişlerini bile propaganda yapmaya çalışıyorlar.