İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Genelkurmay Başkanı denilebilir.
Gerçek adı: Muhammed Diab İbrahim al-Masri.
Güvenlik gerekçesiyle sürekli göçebe bir hayat tarzı yaşadığı için Arapça’da “misafir” anlamına gelen “deyf” kendisinin lakabıdır. Bu takma isim, İsrail tarafından yakalanmamak için aynı yerde bir geceden fazla kalmaması nedeniyle kendisine verildi.
Çocukluğu, gençliği ve nasıl bir hayat yaşadığı ile ilgili bir bilgi yok.
1965 yılında Han Yunus’ta mülteci kampında dünyaya geldi. Kendisi El-Kabibeli (Askalan’ın doğusunda bir yer) mülteci bir ailenin oğludur.
Yüksek öğrenimini ve lisansını Gazze’deki İslam Üniversitesi’nde Fizik, Kimya ve Biyoloji eğitimi alarak tamamladı. Sanata yatkınlığı da bulunan Dayf'in üniversitede tiyatro gösterilerini organize ettiği biliniyor. Üniversite yıllarında ilk olarak Müslüman Kardeşler’e daha sonra ise Hamas’a katılır. Hamas'a katılması birinci intifadanın gerçekleştiği 1987'dedir. 1989’da Şeyh Ahmet Yasin’in gözaltına alındığı bir operasyonda İsrail tarafından tutuklanır ve 16 ay mahkûm edilir. Hapisten çıkınca İzzettin el-Kassam Tugayları’nın kurulmasında önemli etkisi olmuştur. Bu arada geçimini sağlamak ve ailesini geçindirmek için babasının döşeme mağazasında, taksi şoförlüğü ve tavuk çiftliği gibi farklı birçok işte çalışır.
1996’da Yahya Ayyaş’ın suikastla şehit edilmesinin ardından Kassam Tugayları’nda komutan olur. Bu arada Amerika ve İsrail tarafından kurulan baskılar sebebiyle Filistin Yönetimi tarafından da sürekli ev hapsi gibi gözetim altına alınır. 2000 yılında tekrar hapse girmiş fakat İkinci İntifada esnasında kaçmayı başarmıştı. O tarihten itibaren çekilmiş ve yüzünün net olarak görüldüğü bir fotoğrafı bulunmuyor. 2021 Kudüs'ün kılıcı savaşında Gazzeliler onun için "o bizim değil, biz onun kalbinin misafirleriyiz" demişlerdi. Kendisine düzenlenen birçok suikasttan kurtulmayı başardı. En son kurtulduğu suikast 2020’de İsrail’in hava saldırısında olmuştu. 2002’de uğradığı suikasttan kurtulmuş fakat gözlerinden birini kaybetmişti. İşgalci İsrail kuvvetlerinin 2005’te Gazze Bölgesi’nden çıkmasının ardından İsrail’in hazırladığı arananlar listesinin başında yer aldı.
İsrail 2014’te Gazze'de Deyf’e yine suikast gerçekleştirdiğinde kendisi kurtuldu ancak hanımı Widad'ı, yedi aylık oğlu Ali'yi ve kızı Sarah'ı şehid verdi.
Kendisi Filistinliler tarafından “Üst Akıl”, İsrailliler tarafından ise “Dokuz Canlı” olarak biliniyor.
7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nda etkisi yüksek. Aynı zamanda tünellerin inşasında da onun etkisi bulunuyor.
Şehadet haberi 30 Ocak 2025 tarihinde açıklandı.
