1800’lü yılların sonlarında Siyonist liderler, Dünya genelindeki Yahudileri Filistin’e göç ettirme projesini hayata soktular. Tüm çağrılara ve teşviklere rağmen projeyi gerçekleştiremiyorlardı. Çünkü Yahudiler bulundukları ülkeleri terk edip güvenlik sorunu yaşayacakları Filistin’e yerleşmek istemedikleri gibi büyük bir Yahudi nüfusu Siyonizm’e de karşıydılar. Siyonist liderlerin çökmekte olan göç projesinin imdadına Hitler yetişti.
YAHUDİLER 2 SEÇENEK ARASINDA BIRAKILDI
YA FİLİSTİN’E GÖÇ EDECEKLER YA DA NAZİ KAMPLARINDA YOK OLACAKLAR
Hitler sahneye çıkınca Alman Yahudileri iki seçenek arasında kaldılar. Ya karşı çıktıkları Siyonist projeyi kabullenip Filistin’e gidecekler ya da Nazi kamplarında yok olacaklar. 1946’ya kadar Filistin’e 215.000 Yahudi göçü sağlanmışken Nazi katliamlarının başlamasıyla 1946’da göç eden Yahudi nüfusu 608.000’e ulaşır.
KAÇAN YAHUDİLERİ KABUL EDEN AVRUPA ÜLKELERİNE SİYONİST BASKI
Nazi katliamlarının artmasıyla birlikte Almanya’dan kaçmak zorunda kalan Yahudileri çeşitli Avrupa ülkeleri Yahudilerin kendi ülkelerine girişlerine izin verir. Fakat tuhaf bir şey olur. Yahudileri kabule hazır bütün ülkeler Siyonist yöneticilerin baskılarına maruz kalırlar. Bunlardan bir tanesi de İsveç örneğidir. 1939’da Alman Yahudilerine karşı zulümlerin şiddetlenmesi üzerine İsveç Parlamentosu, kesin bir ölümden kurtulmaları için on binlerce Yahudi’nin ülkeye girişine izin veren bir kanunu kabul etti. İsveç’in Başhahamı (kendisi aynı zamanda 1897’de Basel’deki Siyonist kongreye katılmış ilk dönem Siyonistlerindendir) Dr. Mordehay Ehrenpreisz ve İsveç Yahudi cemaati lideri İsveç hükümetinden bu kanunu yürürlüğe koymamasını istediler ve bunu başardılar. Gerekçe olarak ise İsveç’te bir Yahudi sorunu oluşturacağını sürdüler. Fakat İsveç hiç antisemitizm yaşamamış bir ülkeydi. İsveç’in Siyonist olan Başhahamı ve İsveç Yahudi Cemaati lideri tek bir şeyin peşindeydi… Yahudiler ölüm tehlikesi altındalar ve sığınacakları tek yer Filistin topraklarıydı şeklindeki anlayışın hâkim olmasıydı.
Not: Yukarıdaki bilgiler Roger Garaudy’nin “İlahi Mesajlar Toprağı Filistin” isimli eserinden alıntılanmıştır.