
"Duur!" dedi..
"Bu mamanın tadı da kokusu da çok garip!.." Gün boyu bahçede yumak çevire çevire bihâl olmuş ve çok acıkmıştı. Ve acıkınca gözü hiçbir şey görmezdi..
Dikkatini bu denli çeken neydi ki ?
Yineledi cümlesini:
"-Bu mamadan çok ağır bir koku ve tat geliyor!"
Mis gibi mama. Hem de en pahalısından,en meşhurundandı.
Neden bu kadar abartmıştı ki..
"-X markası işte , en meşhuru, en bilineni.. Bu kadar kötü olamaz herhalde..."
Markayı duyar duymaz gözleri kocaman olmuştu. Gerginleştiği her halinden belliydi...
"-Kan tadı.. Evet evet kan tadı! Nasıl akıl edemedim! "
Ne kan tadı, neyden bahsediyordu diye düşünürken devam etti:
"-O markanın boykot edildiğini duymayanınız yoktur..Bu denli meşhur oluşu, Şehit ettiği müslüman kanının damlalarını aromasında taşıyor oluşundandır!
Ve bunu bile bile bana yedirmeye mi çalıştınız?" diye çıkışınca çok utanmış ve diyecek hiçbir şey bulamamıştık...
Çok acıktığı için, en yakın yerden alıp açlığını dindirmesi için yaptığımızı söylesek de nafile..
Zaten çok ucuz bir bahaneydi..
Kendi söylediğim bahaneye kendim dahi ikna olmamışken böylesi vicdanı yüksek, boykot cihadı yapan birini nasıl ikna edecektim ki..