
Belki de sana kavuşamamalarımdı beni sana bağlayan..
Hani bazen çok seviyoruz sanırız, Asıl sevginin imtihanlarla kuşandığında ortaya çıktığını bilmeden... Sevgi, fedakarlık nispetinde muhabbet kazanır. Yeri gelir gözyaşının son damlasını hiç düşünmeden akıtır insan,bir sevda uğruna.. Yeri gelir tüm düşüncelerini bir kenara iterek sadece sevdiğini düşünür, diğer tüm düşüncelerden kısarak... Sen,Sevgimin sevdaya dönüştüğü güzel Mescit; Mescid-i Aksâ, kavuşmak kokusunu burnumda buram buram aldığım anlarda o kokuyu bir kesişin var ya.. İşte, her kavuşamamak beni sana bağladı. Seni seviyorken dahi seni sevmeyi öğrettin bana . Sevgin sevdaya dönüştü. Sevdan dava oldu yüreğimin kavuşmak bekleyen odasında. Nice ciltli sevda kitapları bitirseydim, senden bir ayrı kalmanın verdiği öğüdü verebilir miydi bana...Hayır hayır veremezdi. Sen öğrettin sevmenin güzelliğini,beklemenin hikmetini, beklerken yolun sağına soluna bakıp da gözden kaçırdığım hikmetlere dalıp gitmeyi ...
Sen öğrettin mahrum edilişin dahi bir rızık olduğunu. Peki ya sabırsız yanımın beklemekten başka çaresinin olmadığını yaşayarak öğretmene ne demeli ..?
Sen, gönlümün kıymetli hocası, gözümün görmeyi beklediği en güzel manzara. Eğer seni henüz sevmeyi öğrenememişsem, varsın kavuşmamız biraz daha ertelensin . Seni sevmeyi henüz öğrenememiş bir yüreği alıp da nasıl karşına çıkarayım ki..
Beklemeler ayarlı kavuşmaya...🕊




