Güneş 1948’ de aydınlığını azalttıktan sonra, 1967’de yerini karanlığa bıraktı.
Yılların projesi hayata geçirilecekti ve böylece kendi uydurdukları gaye uğruna herşeyi hizmetkâr göreceklerdi.
Günler 5 Haziran 1967’yi gösterdiğin de Altı Gün Savaşı’nda Kudüs işgal edildi. İşte tam da fetih ve işgal arasında ki farkı anlayacağımız bir işgaldi.
Peygamber efendimiz (sav)’in bize emanet ettiği kutsal toprakları koruyamadık.
İslam için çok büyük değeri olan, sadece Filistinlilerin veya Arapların bir değeri değil günümüze kadar Kudüs için kanını dökmüş, geceleri gözyaşlarını dökmüş ve onun için dert yanmış Tüm Müslümanların değeri olan Kudüs’ü koruyamadık
Kudüs Neden Önemli
•Kudüs Müslümanlar için ilk kıble oldu.
Bisetin onuncu yılı namazın farz kılındığı isra ve miraç gecesinde başlayarak Mekke’de üç yıl, Medine’de ise on altı ay boyunca Kudüs’e yönelerek namaz kılındı.
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir. Nerede bulunursanız yüzünüzü yine o tarafa döndürün”(Bakara 150),Bu ayetler inene kadar Kudüs’e doğru namaz kılındı.
• Kudüs isra ve miraç şehridir.
Allahu Teala Mekke’den başlayan isra yolculuğunun bitiş, gökyüzünde gerçekleşen Miraç yolculuğu için ise başlangıç noktası olarak Kudüs’ü seçti.
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.”
Peygamber efendimiz (sav) binek hayvanı Burak ise Burak Duvarına bağlandı.
İslam’ın Kudüs’teki ilk nişanelerini peygamber efendimiz sav İsra ve Miraç gecesinde atmış oldu.
• Kudüs İslam’da kutsal değeri olan şehirlerden üçüncüsüdür.
Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyuruyor
(İbadet maksadıyla) sefer ancak üç mescide yapılır. Bunlar Mescidi Haram, Mescidi Aksa ve benim şu mescidimdir”
• Kudüs bereket yurdudur,
-Allahu Teala isra ve miraç gecesini anlatırken “çevresini mübarek kıldığımız “ şeklinde Kudüs’ün bereketini vurguluyor.
- Aynı şekilde Allahu Teala İbrahim (as) kıssasını anlatırken “ Onu da, Lut’u da âlemler için bereketli kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık”
Ve bu şekilde birçok ayet var.
Kudüs’ün kutsallığı ve Müslümanların burayı koruması gerektiği birçok ayet ve hadislerden anlaşılıyor .
Kudüs bir esaret içinde , yapılan zulüm ve işkencelerden bahsetmeye gerek yok .
Allahu Teala’nın sünneti zulmün arttığı yerde, o zulmü salih olan veya günahkar olan bir toplulukla bertaraf etmektir.
Ve aynı şekilde Allahu Teala’nın vadi yeryüzüne salih kişilerin vâris olmasıdır. Allahu Teala nurunu tamamlayacak, zulmü kaldıracak fakat önemli olan bu davanın neresinde var olduğumuz. Karınca misali bu dava için çalışıp bir toz parçası olabilecek miyiz, yoksa Allah’ın nurunu tamamlamasını mı bekleyeceğiz.
Ne zaman ki bir çalışma, gayret ve Allah’ın dinine bağlılık oldu o zaman zafer oldu.
Ne zaman ki Allah’ın dininden uzaklaştık o zaman mağlubiyet oldu, zelil duruma düştük.
Aynı şekilde ne zaman İslam’ı ilk başta kendi nefsimize sonra ailemize sonra toplumda uygulama çabamız olursa, Kudüs davasını benimseyip benimsetme çabamız olursa, Allah nurunu tamamlayacak, hadiste de belirttiği gibi Kudüs esaretten kurtulacak ben bu davanın bir eri olmalıyım düşüncesi olursa, her şeye muktedir olan kader kaza elinde olan, kâinatın sahibi Allahu Teala bizlere zaferi nasip edecektir.
Çok az kişinin okuyacağını düşündüğüm bu yazıyı okumuşsun. Haydi şimdi kendimize söz verelim, bende söz vereceğim, bundan sonra Kudüs davası için çok titiz davranacağız, her zaman gündemde tutmaya çalışacağız.
Herkesin bu dava için yapabileceği şeyler var en azından kendi nefsinde, ailesinde, ve bulunduğu ortam da bu davayı hatırlatması lazım.
Kudüs Müslümanlarındır, Müslümanların kalacak!!
Önemli olan sen bu davanın neresindesin.
FURKAN ÖZKILIÇ
Bu makale Hucurat Hareketi’nin Aksa Halkaları Projesi kapsamında yazılmıştır.