31 Aralık 1516'da Yavuz Sultan Selim'in Kudüs'ü Osmanlı himayesine alışının yıl dönümü oluşu ne yazık ki unutulmuş veya bilinmeyen bir tarihi vakamızdır. Hucurat Hareketi olarak 31 Aralık 2020 Perşembe günü İkindi namazının ardından Yavuz Sultan Selim Han hazretlerinin kabri başında bulunacağız. Okuyacağımız Kur'an-ı Kerim ve fatihanın ardından kısa bir basın açıklaması yaparak bu önemli tarihe dikkat çekmeye çalışacağız.
Okuyacağımız Basın Açıklaması Şöyledir:
Kudüs, 31 Aralık’ta Yavuz Sultan Selim Han ile Osmanlı Himayesine Girdi
Kendi fatihlerini, önemli tarihi anlarını ve kutsal beldelerini tanımayanlar, onlara sahip çıkamazlar. Maalesef işte böyle bir konu için buradayız. 31 Aralık’ta başkalarının kültürleriyle gecenin sabah yapıldığında hatırlamamız gereken önemli bir tarihi vakamızdan bihaber nesiller olmak istemiyoruz.
Bulunduğumuz yer cennet mekân Yavuz Sultan Selim Han’ın kabridir. 1516’da senenin son günü 31 Aralık’ta Kudüs’ü Osmanlı himayesi altına aldı. O tarihten sonra ise Kudüs artık Kudüs-ü Şerif olarak adlandırılmaya başlandı. İşte tam da bugün, 504 yıl önce Yavuz Sultan Selim, Mescid-i Aksa’da 12 bin şamdan yaktırıp her tarafı aydınlattı. Büyük bir mutluluk ve heyecan vardı. Yavuz, akşam namazında girdiği Mescid-i Aksa’da yatsı namazına kadar vakit geçirdi.
Yavuz, kendisinin bir ismi değil “keskin ve eğilmez” anlamına gelen ünvanıdır.
Küçük yaşlarında dedesi Fatih Sultan Mehmet kendisini İstanbul’a getirterek özel eğitime tabi tutmuştur. 10 yaşına geldiğinde 2 dil öğrenmiş ve aynı zamanda Hafız olmuştur.
1512’de tahta geçtikten tam 4 yıl sonra Kudüs’ü Osmanlı himayesi altına almıştır.
Kendisine “Hakimul Harameyn” yani Harameynin Hakimi ünvanı verildiğinde buna itiraz etmiş ve kendisini “Hadimul Harmeyn” yani Harameynin Hizmetçisi olarak tanımlamıştır.
Haçlı Ordusu tarafından Mekke ve Medine’yi hedef alan bir harekâtın yapılacağından haberdar olunca Osmanlı ordusunu harekete geçirerek büyük bir saldırıdan Mekke ve Medine’yi kurtarmıştır. Ki yapılacak bu saldırı planları arasında Hz. Peygamberimizin, Medine’deki mübarek naşına yapılacak tasallut ta söz konusuydu.
Mukaddes emanetleri İstanbul’a getirtti ve 40 hafız ile 24 saat başlarında Kur’an okutulması geleneğini başlattı. Günümüzde Topkapı Sarayı’nda kutsal emanetler odasında 24 saat boyunca Kur’an okunması geleneği merhum Yavuz Sultan’dan bize gelen bir gelenektir. İlk okuyan da kendisidir.
Allah rahmet eylesin! 50 yaşındayken 1520’de vefat etmiştir.
Unuttuğumuz önemli bir tarihi vak’amızı hatırlatmak ve dikkat çekmek için buradayız. Dedemiz Yavuz Sultan Selim’i anmak, mübarek kabri başında kendisine Kur’an okuyup dua etmek için buradayız. Sayımız az ama olsun. Geçen sene 5 kişiydik bu sene 20 kişiyiz. Seneye 50-100 kişi olacağız belki de. Eminiz ki bu millet böyle bir konudan haberdar olduğunda ecdadına sahip çıkacaktır.
Miladi takvime göre senenin son günü olan her 31 Aralık’ta sadece burada değil farklı şehirlerimizde de Kur’an okuma veya farklı etkinliklerle bu özel günün hatırlatılmasını diliyoruz. Hristiyan dünyasının noelin akabinde Miladi yeni yılı kutladığı ve Dünya Müslümanlarının da küresel kültürel yozlaşma nedeniyle bu olguyu bir taklit anlayışıyla salt öykünme psikolojiyle ev ev uyguladığını düşündüğümüzde yeni nesillerimize; ‘’31 Aralık senin için Kudüs-ü Şerif’in Fethi manasını taşır! Yavuz Sultan Selim 1517 miladi yeni yıla ordularıyla Kudüs’te girmişti!’’ gerçeğini hatırlatmak istedik.
Kudüs-ü Şerif’in Devlet-i Ali Osman tarafından fethinin 504. Yılını bu vesile ile anarken, 9 Aralık 1917’de zevale uğrayarak Kudüs’ten ayrılışımızın ve işgalinde 103. Yılındayız. Kudüs yeni Yavuz’larını, Sinan Paşalarını bekliyorken, ecdadın izinden giden nesillere düşen Yeniden bir Yavuz, Bir Selehaddin.
Sultan Selim han hz.lerinin Manevi huzurunda bulunduğumuz şu anda, yeri gelmişken bu türbe ile ilgili önemli bir konuya da dikkat çekmek istiyoruz. Kabri başında Yavuz Sultan Selim’i anlatan kitabede Kudüs’ü Osmanlı himayesine almasıyla ilgili ne yazık ki küçük bir satır dahi yer almamaktadır. Yavuz’un bu önemli tarihi vak’ası mevcut kitabede ihmal edilmiş ve yer almamıştır. Yetkililerden istirhamımız bu durumun düzeltilmesidir.
Seneye çoluk çocuğumuzla birlikte tekrar burada buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz ve Allah rızası için Yavuz Sultan Selim başta olmak üzere tüm Şehidlerimize ve bize bir vatan bırakan ecdadımızın ruhlarına bir fatiha okuyunuz lütfen.
Aşk ile
El Fatiha!