Kudüs’ün İslamiyet’te Yeri ve Önemi

Önem kelimesi Türkçe'de "Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet." anlamına gelir. Müslüman olarak olaya baktığımızda bir davanın bizdeki değeri ve önemini idrak etmek o davayı savunma, sürdürme adına önem arz ediyor. Bilmediğimiz bir davayı savunmak ve sürdürmek de boş adımlardan öteye geçemiyor. O yüzden gelin hep beraber Kudüs’ün dinimiz olan İslamiyet’teki yeri ve önemine bakalım…

1-Kudüs topraklarının faziletini bildiren ayetler:

a.İsra Suresi 1.ayet-i kerime:

 Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.

İsra ve Miraç hadiserlerine baktığımızda zaman olarak Mekke'de müşriklerin Müslümanlara uyguladıkları zulüm ve şiddet tahammül sınırlarını aştığı, üç yıl içinde büyük bir boykota karşı karşıyalardı. Boykotun bittiği günlerde Resûlullah Efendimiz (s.a.s.), önce her zaman yanında olan amcası Ebû Tâlib'i, sonra da çok sevdiği hanımı Hz. Hatice'yi kaybetmişti. Hüznün yürekleri sardığı, ümitlerin tükenme noktasına geldiği zamanlarda Yüce Allah, habibi Muhammed Mustafa'yı huzuruna kabul ederek İsrâ ve Mirâç ile şereflendirdi.

b.Maide Suresi:

Ey kavmim! Allah’ın sizin için (vatan olarak) yazdığı kutsal topraklara girin, sakın geri dönmeyin, sonra kaybedenler siz olursunuz.”

Kutsal topraklardan maksat, içinde Beytülmakdis’in de bulunduğu Filistin topraklarıdır. Hz. İbrahim ve ondan sonra gelen birçok peygamber burada yaşadığı ve defnedildiği için burası vahyin de iniş yeri olmuştur. Bu sebeple buraya “kutsal topraklar” (el-arzu’l-mukaddese) denilmiştir.

2-Peygamberler Yurdu:

Kudüs; binlerce peygambere ve bu peygamberlere inen vahye tanıklık yapan, bir birinden önemli nice tarihi olayların meydana geldiği kutsal bir şehirdir.

Hz. Adem, Hz. İbrahim, Hz. Lut, Hz. Yakup, Hz. Davud, Hz. Süleyman, Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya, Hz. İsa, Hz. Yusuf gibi bir çok peygamberin tevhid mücadelesini verdiği yurdu olmuştur.

3- Mescid-i Haram’dan sonra yeryüzünde inşaa edilen 2.mescid olması:

Ebu Zer El Gifari hazretleri Peygamber efendimize sormuş:

-Ya Rasullah yeryüzünde tesis edilen ilk mescid hangisidir?

-‘’El Mescid-ul Haram’’ diyor. Sonra hangisidir diye soruyor.

Peygamber efendimiz de:’’ El Mescid-ül Aksa ‘dır. Diyor

-Bu ikisi arasında ne kadar süre vardır?

-40 sene vardır. Diyor.

4-Kudüs İsra yolculuğunun bitişi, Miraç yolculuğunun başlangıcıdır.

İsra ve Miraç hadiselerine baktığımızda zaman olarak Mekke'de müşriklerin Müslümanlara uyguladıkları zulüm ve şiddet tahammül sınırlarını aştığı, üç yıl içinde büyük bir boykota karşı karşıyalardı. Boykotun bittiği günlerde Resûlullah Efendimiz (s.a.s.), önce her zaman yanında olan amcası Ebû Tâlib'i, sonra da çok sevdiği hanımı Hz. Hatice'yi kaybetmişti. Hüznün yürekleri sardığı, ümitlerin tükenme noktasına geldiği zamanlarda Yüce Allah, habibi Muhammed Mustafa'yı huzuruna kabul ederek İsrâ ve Mirâç ile şereflendirdi.

5-Kudüs, Müslümanların iki kıblesinden biridir. Peygamber efendimiz Beytül Makdise doğru namaz kılarken Bakara Suresi 144. Ayet nazil oluyor ve yönünü Mescid-i Haram’a çeviriyor.

6-Mescid-i Aksa’da kılınan namazların Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi hariç diğer mescidlerde kılınan namazlardan daha faziletli olduğuna dair hadislerin olması.

Alllah Rasulu (sav): İbadet maksadıyla 3 mescide yolculuk yapılır.

-Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa.

7-Allah Rasulu’nun Şam ve Filistin topraklarının fethini arzulaması:

Peygamber efendimiz vefatından önce Usame ordusunu hazırlatıyor ve Beytül Makdis’in fethedilmesini ashabına müjdeliyor. Peygamber efendimizin vefatına yakın Şeddad bin Evs’i müzdarip görüyor. Peygamber efendimiz:

‘’Şüpheniz olmasın ki, Şam toprakları fetholunacak. Ey Şeddad sen ve çocuğun inşallah orada imamlık yapacaksınız.’’

Ve bu haberden 6 yıl sonra Beytül Makdis fetholonmuş, hadiste müjdelendiği üzere orada imamlık yapmıştır. Şeddad (r.a) hicretin  58. Yılında vefat etmiş, Kudüs’ e defnedilmiş. Hali hazırda Rahmet kapısındaki kabristanda mezarı bulunmaktadır.

8- Allah Rasulu’nun Mescid-i Aksa’da namaz kılmaya teşvik etmesi ve burada kılınan namazın mağfirete sebep olacağını söylemesi:

Süleyman (r.a) Beytül Makdis’i yaptığında Allahu tealadan 3 dilekte bulunmuştur:

1-Allah’ın hükmüne uygun hüküm verme gücü ve kabiliyeti

2-Kendisinden sonra kimselere nasip olmayacak mülk ve saltanat

3-Yalnızca namaz kılmak niyetiyle Mescid-i Aksa’ya gelenlerin bağışlanması.

Devamında Efendimiz diyor ki:’’ Allahu teala 2 dileğini kabul etti, 3.de kabul etmesini ümit ederim.’’

Bir başka hadiste:

Hz. Meymune annemiz, Efendimize :

-Bize Beytül Makdis hakkında tavsiyede bulunun.

-‘’Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve namaz kılamaz iseniz, kandillerinde yakmak üzere oraya zeytinyağı gönderin’’ buyurdu.

Bildiğimiz üzere İsra ve Miraç hadiseleri gerçekleştiğinde Kudüs Daru’l Harp’ti. Sonuç olarak Kudüs Müslümanların hakimiyetinde iken Darul Selam yani Barış Yurdu idi. Ne zaman ki Müslümanların elinden çıktı, Kudüs Darul Harp oldu. Biz Müslümanlar olarak önce Kudüs’ün  bizim için önemini bilmeliyiz ve daha sağlam adımlarla hareket etmeliyiz. Allahu Teala Kudüs’ü tekrar Müslümanların eline geçeceğini müjdeledi. Fetih olacak, biiznillah. Önemli olan Kudüs fetholunurken biz neredeydik ve ne yaptık?

Selametle…

Bu makale Hucurat Hareketi’nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır.

TUĞBA VURAL

Yorum Yapın

Yapılan Yorumlar
Yağmur Sucu
Kudüs , kalbimizi titreten bir haykırıştır. Bu makale de gözlerimi dolduran bir ses oldu .. Emeğine sağlık, ne desem kelimeler kifayetsiz kalır. 💛