Filistin Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar?
Ey Allah’ın Rasulü bize Kudüs hakkında ne dersin?Hz Peygamber (a.s) da şöyle buyurdu: Oraya gidip orada namaz kılınız. O da dedi ki Rumlar oradayken nasıl olacak ? Peygamber Efendimiz (a.s) şöyle cevap verdi. Eğer gidemezseniz kandillerinin aydınlanması için oraya yağ gönderiniz .
Hz.Peygamber (as) bu vasiyetinde dünyanın her yerinde müminler Kudüs’e canlarını ve mallarını feda etmekle yükümlüdür. Geçmişte bir çok peygamber burada görev yapmış peygamberlerden ümmete kalan mirastır, Kudüs. Tüm dinlerin birleştiği ortak yerdir en doğrusu ise İslâmiyetin hakim kıldığı ve kılacağı yerdir kudüs.
Hz.Süleyman’dan süre gelip Osmanlı padişahlarının hakim olduğu bir şehirdir Kudüs.
Kudüsü her şekilde tasnif edilirken şuna dikkatleri çekmek gerekiyor. Kudüs İslam beldesi. Müslümanların özgürlüğü olan makdis.
Geçmişten bu yana toprak kargaşası bitmiyordu.
Filistinliler topraklarını kendileri sattı.Mevzu Kudüs olunca takınılan tavırların en başında maalesef bu büyük yalan geliyor bahane hazır topraklarını satmasalardı nasıl bu kadar emin olunabiliyor sebebi gayet net .Siyonist propaganda işe yarıyor ve maalesef işe yaramaya devam ediyor kardeşi kardeşe düşman etmek için var güçleriyle çalıştılar maalesef kısmen de olsa başardılar . Peki bu işin doğrusu ne ?İstatistiklerle başlayalım işgalden önce Filistin toprakları Tamamı 28milyon dönümdü Filistin halkının sattığı iddia edilen toprakların tamamı 250bim dönümdür bu da toplam yüzölçümü sadece %0.9 una tekabül ediyor Filistinli olmamasına rağmen buradan toprak almış bazı zengin aileler İngiliz işgali sebebiyle topraklarına yatırım yapamadılar. Ülkeye giremediler, bunun üzerine ellerindeki, Toprakları siyonistlere yüksek fiyatlarla sattılar. Çoğunluğunu Lübnanlı toprak Ağalarının oluşturduğu bu zengin ailelerin sattığı yaklaşık 625 bin dönümdür. İngilizlerin sembolik ücretler karşılığında siyonistlere sattığı dönüm 200.000 dönüm ve karşılıksız olarak verdiği 300.000 dönüm araziyi 1.375.000 rakamı çıkıyor bu rakamda siyonistler tarafından işgal edilen Filistin topraklarının %5i bile yetmiyor. Peki kalan topraklar hangi yolla ele geçirildi ? Filistin topraklarında en büyük kayıp 1948 savaşında gerçekleşti. Arap ordularına galip gelen İsrail Filistin topraklarının %78’in işgali etmişti 1967 Savaşından sonra Batı Şeria ve Gazze şeridi gibi kalan topraklara da el koyulmaya devam etti. Yani iddia edildiği gibi bile isteye yahudilere satılmadılar. Aksine süreç içerisinde topraklarını kaybetmemek için direniş gösterdiler. Topraklarını satmak isteyenlere için hain olarak görüp onları boykot ve tasnif ettiler. Hatta bir kısmına suikast düzenlediler. Yine de o dönem arkalarında duran irade sahibi bir devlet olmadığı için tüm direnişe rağmen toprak kayıplarına engel olamadılar maalesef Filistin toprakları tüm dünya gözü önünde yaşanan bir insanlık dramı ile işgal edildi.
Kudüs’ün Müslümanlar için önemi ne?
Kudüs, İslâm'da özel bir yere ve kutsiyete sahiptir. Zaten adı da bu yerine ve kutsiyetine işaret eder. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa'yı bağrında barındırması ve Resulullah (s.a.s.)'ın İsrâ ve miraç mucizesine şâhid olması bu üstünlüğünün sebeplerinin başında gelir. Yüce Allah, Kur'anı Kerim'de şöyle buyurur: 'Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir.' (İsra, 17/1)
Kudüs Müslümanların elinde olduğunda esenlik barış mutluluk şehir olmasıyla yazılır tarih sayfasına . Haçlıların siyonizmin işgalle maruz kaldığı tarihin her anında kan ,gözyaşı ve acıdan başka hiçbir şey yaşamamıştır. Vatan toprağımız olan Kudüs en son Yavuz Sultan Selim Han’ın fethinden ne yazık ki 401 yıl sonra tuhaf bir şekilde elimizden çıktı tam da konumuz budur tarih 9 Aralık 1917 içerisinde bulunduğumuz 2023 yılı tam 106. yılı hiç dinmeyecek savaştan gözyaşların başlangıcı kudüs elimizden çıkınca topraklarımızı bir bir kaybettik. Batı dünyası,Topraklarımızı tek tek pay pay etmeye başladılar.
Filistin topraklarını korumakla görevli Osmanlı ordusundan , 7.Kolordu Babi Adeden habersiz ve ani şekilde 50 bin Mehmetçiğin esir bırakılmasının ardındaki sır perdesi aralanamamıştır.. Sözün özü şudur ki, Kudüsün gerçek tarihi hep gizli tutulmuştur gerçek tarihe yansıtılmamıştır ve 1917’de Kudüs maalesef ki elimizden gitmiştir .
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, Îman, 279) Peygamber efendimiz (asm) 124 peygamberin olduğu yerde namaz kıldırdı. Buradan bakıldığında, Zannediliyor ki Kudüs F16’ lar ile atam bombalarıyla ancak bu şekilde alınabilir.Bilakis biz Kudüs’e layık olduğumuz zaman nasıl olacaksa Cenab-ı Hak kapılarını açacaktır .Salahaddin Eyyubi olursak o zaman belki bir cihat ile açacaktır.
Hz Ömer gibi olursak tıpkı kendisi bize kendisini teslim edecektir.Tıpkı Ayasofya gibi tabi bunlar semboldür bayrağın göğe çekilmesi gibidir. Kudüste çok sıradan bir yer değildir çok derin manaları vardır . Allah o kutlu mabedi tez zaman da özgür kılsın bize de oraya ulaşmayı nasip etsin.
Kur’an’ın anlattığı Kudüs mukaddestir. Bu yüzden ancak sokaklarında Kur’an yaşanan bir Ümmet Kudüs’e muhafız olabilir. Müslümanlar ölmediyse o Selahaddin gelecek ve Kudüs’ün ezanlarını Tel-Aviv de dinleyecek. Ümmetin İlk kıblesidir, Kıyamıdır... Ey Müslümanlar ne kadar daha sessiz kalacaksın… Artık bu zülme bir dur de! Gözümün nuru Kudüs ,bir an önce gözümüzü açıp günahlarımıza hakiki mana da tövbe ettiğimiz de Mevla Teala’ya hakiki manada bir kul olduğumuz sürece ancak o zaman senin özgürlüğünü isteyebiliriz .Ve ancak seni hak edenler senin özgür olmanı isteyenlerdir.Gözümüzü ve gönlümüzü bir an önce açıp Kudüs için neler yapılabilir arayışına girmek gerekir !..
Kudüs tarihini doğru şekilde doğru kaynaktan öğrenmek gerekir işte üzerinde durulması gereken de en önemli detaylardan biri de bu olmuştur. Hiç bir şey için geç değildir. Gelin bizlerin bu meselede takınması gereken tavra sebep ne olursa olsun Kudüs’e Kudüslü müslümanlara arkamızı dönemeyiz Nuri Pakdil‘in ifadeleriyle imanımızdan vazgeçmedikçe Kudüsten vazgeçemeyiz. Kudüs bizimdir…
Hüsna Nur Delibaş
Bu makale Hucurat Hareketi’nin Aksa Halkaları Projesi kapsamında deneme yazısı olarak yazılmıştır.
